Hatırlanacak Özel Günler
- calpay
- 16 Ağu 2023
- 2 dakikada okunur

Çocukla geçen zaman için nicelik değil nitelik önemli diye düşünülür. Çoğunluk fikrine göre, ya da en azından benim çevremde, çocuğunla ne kadar birlikte zaman geçirdiğin değil, geçirdiğin zamanın kaliteli olması önemlidir. Ancak kaliteli zamanın tanımı kişiden kişiye değişebiliyor…
Toplumda, özellikle yeni nesil babalar, çocuklarıyla oyun oynadıkları zamanı onlarla kaliteli zaman geçirmek olarak görüyorlar. Yeni nesil annelerse, zaten çocuklarının her şeyiyle genellikle onlar ilgilendikleri için, çocuğun temel ihtiyaçları karşılanıyor ve günlük programları onlar ya da başka bir kişi tarafından uygulanıyorsa çocuğun mutlu olacağını zannediyorlar. Halbuki çocukların hem değerli hissetmek hem de yeni şeyler öğrenmek için gündelik hayatın içerisinde mümkün olduğu kadar anne babayla birlikte olması bence çok değerli. Çocuklar birçok şeyi ebeveynlerini izleyerek öğreniyorlar. Kendine güven, bağımsızlık, kendinden emin olma bu zamanlarda gelişiyor.
Ben babamı çok erken yaşta kaybetmiş olduğum ve annem çalıştığı için çocukluğumda, günlerimin önemli bir bölümünü anneannem ve dedemle geçirmiştim. Bu bir bakımdan benim için şans oldu diyebilirim. Onlardan öğrendiğim şeylerin listesini yapmaya kalksam sayfalar yetmez. Çünkü onların günlük yaşantısı içerisinde her an yanlarında olarak onları izleme imkânım oldu. Dedemden klasik müzik dinlemekten ütü tamir etmeye, anneannemden yoğurt yapmaktan evde mum yapmaya kadar çok çeşitli şey öğrendim. Öğrendiklerimi o kadar çeşitli ortamda ve alanda kullandım ki bildiklerim hala zaman zaman çevremdekilerin şaşırmasına sebep oluyor.
Ancak kim olursa olsun baba ve annenin yeri tam olarak doldurulamıyor. Annem akşam eve geldiğinde onunla vakit geçirebilmek, onun anlattıklarını dinlemek, günümü ona anlatmak, öğrendiklerimi göstermek benim için en önemli şeydi. O evdeyken onun enerjisini hissedebilmek için dibinden ayrılmak istemezdim. Ve benim için yılın en önemli günlerinden birisi sabahtan akşama kadar annemle birlikte geçirdiğim anneler günüydü. Beni çok sevdiğini, hemen her şeyi ablam ve benim için yaptığını bildiğim anneme bu özel günde sevgimi göstermek, onu sevindirmek, şaşırtmak için hep uzun hazırlıklar yapar ve o günü heyecanla beklerdim. Anneler günü bir bayram günü gibi kutlanırdı bizim evde.
Oğlum Efe henüz çok küçük ancak bu yaştan ona unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri öğretmek istiyorum. Zamana ayak uydurmak güzel bir şey ama insan köklerini de bilip hatırlamalı. Anneler günü gibi günlerin sadece ticareti hareketlendirmek için olmadığı zamanları, uzaktan telefon ya da mesajla geçiştirilmemesi gerektiğini ona erken yaştan anlatacağım. Anneler günü gibi aileyi bir araya getirecek her özel günün, her bayramın insanın hayatına anılar katan günler olduğunu ve zengin bir hayat yaşamanın biriktirdiğin anılarla doğru orantılı olduğunu söyleyeceğim.
Zaten daha şimdiden hediye vermeyi çok seviyor. Bahçeden topladığı çiçekleri annesine getiriyor, yuvada yaptığı el işlerini annesine ya da bana veriyor ve verirken de - şimdilik bildiği tek özel gün doğum günü olduğu için - “Happy Birthday” şarkısını söylüyor. Başkalarına hediye vermenin, diğer insanları mutlu etmenin ne kadar tatmin edici bir duygu olduğunu öğrenmeye başladı bile.
Efe, annesi ve benimle birlikte vakit geçirdiğinde, üçümüz birlikte bir şeyler yaptığımız zamanlarda gözle görülür bir şekilde daha huzurlu ve mutlu. Şehir hayatı çocukların anne babalarından kopuk bir hayat yaşamasına sebep oluyor. Pandemi döneminde bazı değişiklikler yaşanmış olsa de normale dönüşle yine çocuklar çoğunlukla vakitlerini yuva, ana okulu gibi yerlerde ya da evde aile yakınları veya bakıcılarla geçirmeye başladı. Anne babayla birlikteyken de onları ya cep telefonlarını kurcalarken ya da bilgisayar başında görüyorlar. Her gününüzü tam olarak çocuklarınızla birlikte geçiremiyor olabilirsiniz. Ancak en azından özel günlerin tamamını birlikte geçirmenizi ve bu alışkanlığı çocuklarınıza vermenizi naçizane tavsiye ederim.
Comments