Mutlu Yıllar Baba
- calpay
- 15 Ağu 2023
- 2 dakikada okunur

Mayıs 2020 bizim için birçok ilkin yaşandığı bir ay oldu. Ece’nin ilk anneler günü, çekirdek aile olarak birlikte ilk bayramımız ve benim baba olarak ilk doğum günüm... Hepsi mayıs ayında ve hepsi karantina altında, sokağa çıkma yasağıyla yaşandı.
Buradaki ilk yazımda insan bebeğiyle birlikte yeniden dünyaya gelir demiştim. Daha önce hiç bilmediği, tanımadığı, sürprizlerle dolu bir dünyaya... Bu dünyada, Ece ilk anneler gününü kutladı, ben ise bana annem kadar hatta ondan daha yakın, ancak annem olmayan bir kadının anneler gününü kutladım. İlk defa çok sevdiğim birinin özel gününü kutluyor gibi değil de kendim de o günün bir parçasıymışım gibi hissettim. Anneliğin ne kadar kutsal olduğunu ve annemin hakkını neden hiçbir zaman ödeyemeyeceğimi daha iyi anladım.
Ardından birlikte ilk bayramımız geldi. Bir yerlere seyahate gitmek yerine, yıllardır unutmuş olduğumuz ‘bayram sabahı evde uyanıp hazırlık yapma’ geleneğini yeniden hatırladık. Çocukluğumdaki bayramlarda olduğu gibi bütün aile büyükleri, kardeşler, dayılar, teyzeler ve kuzenler bir araya gelemedik ama karantinada da olsak giyinip süslenmek, anne baba ve çocuk olarak bayramlaşmak çok güzel geldi. Sevdiklerimizle paylaşabilmek için bu anlarımızı elektronik ortama taşımak da bizim için ayrı bir eğlence kaynağı oldu.
Ve arkasından benim doğum günüm! Henüz on yaşındayken, doğum günümden iki hafta önce babamı trafik kazasında kaybetmiş olduğum için, o günden beri doğum günü kutlamalarımda hep zihnimin gerisinde bir burukluk olmuştur. Ancak bu yıl benim için çok farklı oldu. Kendimi sanki ilk doğum günümü kutluyormuşçasına heyecanlı ve canlı hissettim. Efe’li hayatımın ilk doğum günü yeni hayatımın ilk günü gibiydi. Baba olduğumu bugün daha derinden hissettim, babalık duygum daha da perçinlendi. Babamı her zaman anılarımda tutacağım ama bundan sonra doğum günlerimde oğlumu yaşayacağım. Bundan bir kaç hafta sonra da benim ilk babalar günüm geliyor, heyecan dorukta. O günün hissettirdiklerini de bir sonraki yazımda paylaşırım.
Bu arada Efe altı aylık olmak üzere ve hayatımıza kattıkları da her geçen gün artıyor. Kendi başına biraz daha rahat oturabildiği için, mama sandalyesi de olabilen, yüksek bir ana kucağı ile artık kahvaltı ve öğlen yemeklerimizde masada bizimle beraber olmaya başladı. Yemeğimizi yerken onunla sohbet ediyor ve çıkardığı seslerle bize eşlik etmesini keyifle izliyoruz. Evimiz de yavaş yavaş daha fazla bebek düzenine geçmeye başladı. Yıllardır salonumuzun değişmez bir parçası olan ve çekmeceleri ile bir çok eşyamıza ev sahipliği yapan orta sehpamız artık yok. Efe’ ye daha rahat bir aktivite alanı yaratabilmek için sehpamızı depoya gönderip bütün koltuk, kanepe, zigon vs eşyaları duvar diplerine tepsi gibi dizdik. Salonun ortası açıldı ve artık orada Efe’nin oyun halısı ve üzerinde oyuncakları daimî yerlerini almaya başladı.
Bu boşluğun güzelliği Efe’nin yerde çeşitli dönme ve karın üstü hareketleri için geniş alan yaratmasının yanında bizim de onunla birlikte yerlerde yuvarlanmamıza imkân sağlaması. Biz de artık günün yarısında yerlerde sürünüyoruz, bazen Efe’yle birlikte bazen onun karşısında danslar ediyoruz, sırayla onun odasına gitmek yerine hep birlikte salonda vakit geçiriyoruz. Bu gidişle karantina bittiğinde de evden çıkmak epey zor gelecek bize.
Önümüz yaz. Şartlar uygun olduğunda Bodrum’daki yazlık evimize gidip uzun bir süreyi orada birlikte geçirmeyi istiyoruz. Şimdiden oğlumuz için mayo, yüzme simidi ve bebekler için özel güneş gözlüğü siparişini internetten verdik. Belki de ilk babalar günümü deniz kenarında kutlarız...
Comments