Okula İlk Dönüş

“Okula dönüş” anlamına gelen ‘back to school’ terimi, yaz tatili sonrası okulların açıldığı dönemi anlatmak için kullanılan bir terim. Oğlumuz Efe için bu terimin henüz bir anlamı olmasa da ebeveynleri olan bizler için normalden daha derin bir anlamı var. Uzun yıllar sürdürüp sonunda “kurtulmuş” olduğumuz okul hayatının dönüp dolaşıp daha farklı bir kapsamda yaşantımıza tekrar girmesi…

Eylül ayının gelmesiyle birlikte oğlumuz Efe’nin hayatında yeni bir sayfa açılıyor, hatta buna yeni bir kitap açılıyor demek daha doğru olacak. Efe ana okuluyla birlikte “okulda eğitim” hayatına başlıyor. Bu, insan hayatındaki en uzun süreçlerden biri. Eğer hayatında, standartlara uygun bir eğitimi sürdürmeyi seçerse önümüzdeki yirmi küsür yıl boyunca okul ve okula dönüş ailemizin yaşamında var olacak.

Efe henüz dört aylıkken başlayan pandemi süreci onun anne ve babasıyla birlikte geçirdiği zamanı dramatik olarak arttırdı. Hatta uzunca bir süre bizden başka kimseyle ilişkisi olmadı. Bodrum’da geçirdiğimiz yaklaşık bir buçuk yıllık süreçte onu mümkün olduğunca oyun gruplarına ve yaşıtlarının bulunduğu ortamlara sokmaya çalıştık. Özellikle annesinin bu yönde çabalarıyla epey dışa dönük ve sosyal bir çocuk oldu. Ancak yine de üç yaşını bitirmeye yaklaştığı şu günlere kadar hiç anne, baba ya da bakıcısının olmadığı bir ortamda bulunmadı, birimiz mutlaka en azından onunla göz teması kurabilecek mesafede olduk. Yeni başlayacağı ana okulu bu yönden onun için zorlayıcı olabilir. O yüzden okul için kısa bir oryantasyon sürecinden birlikte geçeceğiz. Bakalım Efe’nin ana okulu, öğretmenler ve sınıf arkadaşlarıyla ilk buluşması nasıl geçecek…

Benim zamanımda ilk okul öncesi eğitim o kadar yaygın değildi ve ben de direkt olarak ilkokul birinci sınıfa başlamıştım. İlk hafta okula ağlayarak gittiğimi ve annemin birkaç gün sınıfın kapısında beklediğini hatırlıyorum. Sonuç olarak okula alıştım tabii ki ancak üniversiteye kadar okula keyifle ya da isteyerek gittiğimi hiç hatırlamıyorum. Bizim ebeveyn olarak hedefimiz çocuğumuzun keyifli, verimli ve tatmin edici bir eğitim hayatına sahip olması. Şimdilik onu ana okulu için yönlendirmiş olsak da amacımız ileride kendi eğitim hayatına kendisinin yön vermesine imkân sağlamak.

Efe zaten şimdiden ne istediğini bilen ve istediği yöne gitmekten çekinmeyen karakter özellikleri sergiliyor. Bu özellik bizim için zaman zaman kolay zaman zamansa zor olabiliyor. Çünkü bazen onun henüz üç yaşında olduğunu unutup yetişkin biri gibi davranmasını bekleyebiliyoruz. Her zaman savunduğum gibi onun doğuştan getirmiş olduğu bilgeliği fazla bozmadan ve onun davranışlarından çok kendimizinkini kontrol ederek bugün ve ileride mutlu bir hayata sahip olmasını sağlayabiliriz.

Ben bu dönem için Efe adına çok heyecanlıyım. Hayatta her zaman yeniliklerden ve yeni şeyleri denemekten keyif alan bir kişi oldum ve oğlumu da bu konuda biraz kendime benzetiyorum. Maymun iştahlılık derecesine varmazsa yenilik her zaman iyidir. Okul hayatı kimilerine göre keyifli, eğlenceli ve tatmin edici kimilerine göreyse travmatik olabiliyor. Bence içinde bulunduğu ortama uyumlanabilen çocuklar mutlu bir öğrencilik dönemi geçiriyor. Oğlumuz da genellikle her ortama uyum sağlayabilen ancak şimdilik yaşıtlarından çok yetişkinlerle daha rahat iletişim kurabilen bir çocuk. Ana okulunda kendi yaşıtlarıyla iletişimini de aynı şekilde geliştirecektir.

Bu arada Efe’nin ana okuluyla bizim hayatımıza da “çocuğun okulu” konsepti giriyor. Okul açılış kapanış tarihleri, ara tatiller, veli toplantıları ve tabii ki çocuğumuzun okul arkadaşlarının aileleri ile kurulacak yeni arkadaşlıklar… Onunla birlikte biz de şimdilik bize yabancı olan konularda eğitilmeye başlıyoruz.